İyi ki uzaksın bana
Rüzgar olup saçlarımı okşadığında
Kendini asmak istiyor hüzünlerim
Akıyor ateşlerin, derdimin çiğ damlasına
Deva değil yaslı papatyaların gelinliği
Bağrı yanık laleleri kanatıp avuçlarımda
Uzak mısın diyorum gerçekten
Sus ve anlat
Issız şiirime dokunduğun yerden
Kendime tükenirken her gecem
Kirpiklerimde ıslak, tuzlu bir özlem
Kimse sokulmasın yanıma
Gözlerimde tek sen... Sen
İyi ki uzaksın bana
Aslında sevilmez ya ayrılıklar.
Nasıl koşardım yanımda olsan, bu sessiz boş kıyılardan.
Kaybedeceğimiz zamanların hesabını yaparken
Gözlerinden sürmeli hüznün suskun utangaçlığını
Yanaklarının kırmızısında gün gelip bana uyandığında
Eskisi gibi olmamalı hiçbir şey kalbine giden yolda
Kopup giderken düşlerimizin cennet coğrafyasına
En günahkar masumiyetim sana.
İyi ki uzaksın bana
Bu yüzden güzel, yankılanan hasret türküsü
Ayazda kalmış ruhum sana titriyor bak
Dua dua sana yol alıyor umutlarım
Ya sana bir şey olursa diyorum
Haydi Göğüs kafesime saklan
Yahut sinemi koparan hüznüme yaslan.
Eksik şiirlerimin cesaretiyle destanlaşıp
B/ağlamanın tellerinde ince bir sızıyla
Sileyim gözlerinin matemini z/amansızlığa.
Dudağımda biriken nem yanlız sana
İyi ki uzaksın bana
Senden sonra çok değiştim ya
Yürüyorum vurgulu bir aşkın ortasında
Söküp attım dilimin kelepçelerini
Yokluğunun belasıyla hala telveli hüznüm
Gözlerimin kahvesi sütsüz
Ama yine de seversin bilirim
Sus ve anlat
Güzel ellerinde büyüttüğün saklı bir umut
Acımsı sevdaların kanamayan bekleyişlerini unut
Gülüşlerimi serperken kanayan yaralarına
Nazende ruhumu iplik iplik doku çiçekli dallarına
İyi ki uzaksın bana
Yoksa böyle mahkum olmazdım sana
Kağıdı, kalemi yormadan seviştiremezdim ki
Vuslatın cennetini düşleyemezdim buncadır
Yüreğine değdiğim yerden mısralarına akıp
Beni yazamazdım aşka tutuklu avuçlarına
Şimdi en ateşli kelimelerini hazırla,
Ben geliyorum tenha yüreğimle yokluğuna.
Güzelim anların varlığına doğ(y)maya
İyi ki uzaksın bana
Nasıl gönül aydın derdim her sabah
Gecikmiş bir sevdaya sadık geceler biriktirirken
Senli an(ı)lar sunmuşum güneş vurunca baharsı zamanlara
Gün gelir soğurdu öpüşmeler zannımca
Yanıldım Kordun Tenimde har Yüreğimde yar
Göğsündeki ateşi yazdığında bana, buralardaydı efkarım
En çok düşlerimde d/üşüyorken sana
Elleri bağlanmış masallarda yandım
Ne kadar gerçektiler bana
Sus ve anlat
Kelimelerin kifayetsizliği nereye kadar
İyi ki uzaksın bana
Nasıl dumanlı başım Yoksun
Ama varsın Bendeki sene yakınım ya
Bu yüzden sana ıssızdır sevişlerim
Uykuya delirirken gözlerim öp beni desem
Sabaha çıkmaz hoşça kalan düşlerim
Kim bilir kaçıncı kere seni özlerim
Sana ihtiyacım var derim.
Şeytan daha konuş diyor ya
Neyse dua et tenimin tuzuna
İyi ki uzaksın bana
Nefesim kadar
Yoksa Yoksa ölürüm yar
AYSEGUL TEZCAN
Rüzgar olup saçlarımı okşadığında
Kendini asmak istiyor hüzünlerim
Akıyor ateşlerin, derdimin çiğ damlasına
Deva değil yaslı papatyaların gelinliği
Bağrı yanık laleleri kanatıp avuçlarımda
Uzak mısın diyorum gerçekten
Sus ve anlat
Issız şiirime dokunduğun yerden
Kendime tükenirken her gecem
Kirpiklerimde ıslak, tuzlu bir özlem
Kimse sokulmasın yanıma
Gözlerimde tek sen... Sen
İyi ki uzaksın bana
Aslında sevilmez ya ayrılıklar.
Nasıl koşardım yanımda olsan, bu sessiz boş kıyılardan.
Kaybedeceğimiz zamanların hesabını yaparken
Gözlerinden sürmeli hüznün suskun utangaçlığını
Yanaklarının kırmızısında gün gelip bana uyandığında
Eskisi gibi olmamalı hiçbir şey kalbine giden yolda
Kopup giderken düşlerimizin cennet coğrafyasına
En günahkar masumiyetim sana.
İyi ki uzaksın bana
Bu yüzden güzel, yankılanan hasret türküsü
Ayazda kalmış ruhum sana titriyor bak
Dua dua sana yol alıyor umutlarım
Ya sana bir şey olursa diyorum
Haydi Göğüs kafesime saklan
Yahut sinemi koparan hüznüme yaslan.
Eksik şiirlerimin cesaretiyle destanlaşıp
B/ağlamanın tellerinde ince bir sızıyla
Sileyim gözlerinin matemini z/amansızlığa.
Dudağımda biriken nem yanlız sana
İyi ki uzaksın bana
Senden sonra çok değiştim ya
Yürüyorum vurgulu bir aşkın ortasında
Söküp attım dilimin kelepçelerini
Yokluğunun belasıyla hala telveli hüznüm
Gözlerimin kahvesi sütsüz
Ama yine de seversin bilirim
Sus ve anlat
Güzel ellerinde büyüttüğün saklı bir umut
Acımsı sevdaların kanamayan bekleyişlerini unut
Gülüşlerimi serperken kanayan yaralarına
Nazende ruhumu iplik iplik doku çiçekli dallarına
İyi ki uzaksın bana
Yoksa böyle mahkum olmazdım sana
Kağıdı, kalemi yormadan seviştiremezdim ki
Vuslatın cennetini düşleyemezdim buncadır
Yüreğine değdiğim yerden mısralarına akıp
Beni yazamazdım aşka tutuklu avuçlarına
Şimdi en ateşli kelimelerini hazırla,
Ben geliyorum tenha yüreğimle yokluğuna.
Güzelim anların varlığına doğ(y)maya
İyi ki uzaksın bana
Nasıl gönül aydın derdim her sabah
Gecikmiş bir sevdaya sadık geceler biriktirirken
Senli an(ı)lar sunmuşum güneş vurunca baharsı zamanlara
Gün gelir soğurdu öpüşmeler zannımca
Yanıldım Kordun Tenimde har Yüreğimde yar
Göğsündeki ateşi yazdığında bana, buralardaydı efkarım
En çok düşlerimde d/üşüyorken sana
Elleri bağlanmış masallarda yandım
Ne kadar gerçektiler bana
Sus ve anlat
Kelimelerin kifayetsizliği nereye kadar
İyi ki uzaksın bana
Nasıl dumanlı başım Yoksun
Ama varsın Bendeki sene yakınım ya
Bu yüzden sana ıssızdır sevişlerim
Uykuya delirirken gözlerim öp beni desem
Sabaha çıkmaz hoşça kalan düşlerim
Kim bilir kaçıncı kere seni özlerim
Sana ihtiyacım var derim.
Şeytan daha konuş diyor ya
Neyse dua et tenimin tuzuna
İyi ki uzaksın bana
Nefesim kadar
Yoksa Yoksa ölürüm yar
AYSEGUL TEZCAN