Neler yeni

Abdülhak Adnan Adıvar (1881-1955)

Meltem Hoca

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Eyl 2011
Mesajlar
1,090
Beğeniler
4
#1
Abdülhak Adnan Adıvar, (d. 1881, Gelibolu – ö. 1 Temmuz 1955) Türk siyasetçi, yazar, tarihçi, akademisyen ve hekim.

Cumhuriyet tarihinin ilk bilim tarihçisi, 1. Meclis döneminin ilk sağlık bakanıdır. (Cumhuriyet döneminin ilk sağlık bakanı, Adnan Adıvar’dan sonra gelen Refik Saydam’dır). I. TBMM’de milletvekili olarak görev yapmış ve meclis ikinci başkanı olmuştur. Türkiye'nin ilk muhalefet partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kurucularındandır.
Ünlü romancılarımızdan Halide Edib Adıvarın kocası olan Adnan Adıvar, Fransa'da yaşadığı yıllarda yayımladığı (Paris 1939) adlı eseri ile Osmanlılar dönemindeki bilimsel uğraşlara ışık tutmuş ve bu alanda yapılan araştırmaların ne kadar yetersiz olduğunu göstermiştir. Adnan Adıvar, Türkiye'ye döndükten sonra, bu eserini İstanbul'daki elyazmalarını da inceleyerek düzeltmiş ve genişletmiş ve Osmanlı Türklerinde İlim (İstanbul 1943) adıyla Türkçe'ye tercüme etmiştir. Yaklaşımındaki öznelliğe ve bazı yönlerinin çürütülmesine rağmen, bugüne kadar bu konuyu işleyen daha mükemmel bir eser yazılamamıştır.Türkiye'de bilim tarihi alanında ilk metin çalışması, Adnan Adıvar'ın da katıldığı bir çalışma topluluğu tarafından yapılmıştır. Arapça metni, elde mevcut olan üç nüshayı karşılaştırmak suretiyle Şerefettin Yaltkaya tarafından kurulan ve Abdülhak Adnan Adıvar ile Henry Corbin tarafından Fransızca'ya tercüme edilen bu çalışma, XV. yüzyıl Osmanlı düşünürlerinden ve matematikçilerinden Molla Lütfi'nin Sunak Taşının İki Katının Alınması Hakkında adlı küçük bir risalesidir ve 1940 yılında Paris'te Fransızca olarak yayımlanmıştır. Arapça metinle Fransızca tercümesinin baş tarafına Adıvar ve Corbin tarafından yazılan 33 sayfalık geniş girişte, Molla Lütfi'nin hayat öyküsüne, risalenin kapsamına, probleminin tanıtılmasına, oluşturduğu geleneğe ve bazı yanlışlara ilişkin bilgiler verilmiştir.

Adnan Adıvar'ın bilim tarihimiz açısından önemli olan diğer bir eseri de 1944 yılında İstanbul'da yayımlanan Tarih Boyunca İlim ve Din'dir. Bilimlerdeki ve özellikle fizikteki yeni gelişmelerden sonra Batı'da yeniden gündeme gelen din ve bilim ilişkilerini, tarihi gelişimi içinde inceleyen bu eser, zengin içeriği nedeniyle genel bilim tarihi görünümündedir.

Adıvar'ın Türk kültür hayatını yönlendiren ve çoğu zaman unutulan en önemli çalışmalarından birisi de, bir süre İslâm Ansiklopedisi'ni yayımlayan kurula başkanlık yapmasıdır. 1913-1938 yılları arasında Leiden ve Londra'da Encyclopaedia of Islam : A Dictionary of the Geography, Ethnography and Biography of the Muhammadan Peoples adıyla dört cilt ve bir ek halinde İngilizce olarak basılan ve İslâm medeniyetini tanıtan bu ansiklopedi, Türk bilginlerinin de dikkatini çekmiş ve 1939'da Ankara'da toplanan I. Türk Neşriyat Kongresi'nde, Türkçe'ye çevrilerek yayımlanması gündeme gelmiştir. Alınan tavsiye kararı doğrultusunda yayını gerçekleştirmeyi üstlenen Milli Eğitim Bakanlığı, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde Adnan Adıvar'ın başkanlığında bir kurul oluşturmuştur. Ancak kurul çeviriyle yetinmediği ve özellikle Türkler hakkında yeni maddeler eklenmesine ve bazı maddelerin de genişletilmesine karar verdiği için (ve diğer teknik nedenlerden ötürü), ansiklopedi, beşinci ve on ikinci ciltleri iki kısım olmak üzere toplam on üç cilde ulaşmış ve ancak 1988 yılında, yani ilk cildinin yayımından tam 48 sene sonra tamamlanabilmiştir. İslâm Ansiklopedisi'ne Adnan Adıvar da bazı maddeler yazmıştır. Bunlar arasında en önemlileri, Ali Kuşçu, Ebu'l-Kâsım Zehrâvî, Fârâbî, Hârizmî, İbn Bâcce, İbn Haldûn ve Kınalızâde maddeleridir.

Salih Zeki gibi, Adnan Adıvar da bilim felsefesi ile ilgilenmiş ve daha ziyade İngilizlerin kullanmış oldukları felsefe diline âşinâ olabilmek için Bertrand Russell'ın (1872-1970), tümevarım, tümdengelim, doğru ve yanlış, sanı, felsefî bilginin sınırları, felsefenin kıymeti gibi konuları tartıştığı The Problems of Philosophy (Londra 1911) adlı eserini Felsefe Meseleleri (İstanbul 1935) adıyla Türkçe'ye tercüme etmiştir.
1881’de Gelibolu’da doğdu. Kadı Ahmet Bahaî Efendi ve Sabiha Hanımın oğludur. Okul hayatı İstanbul’da geçti. İlk öğrenimini Numune-i Terakki Mektebi’nde, lise öğrenimini Mülki İdadî’de tamamladı. Tıp öğrenimine de 1899 yılında İstanbul’da başladı; 1905’te Tıbbiye Mektebi'ni bitirdikten sonra Berlin Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde asistanlık yaptı, iç hastalıkları kürsüsünde uzmanlık diploması aldı.
II. Meşrutiyet’in ilanından sonra yurda döndü ve 1910’da Tıbbiye Mektebi'nde müderris muavini oldu. 1911 yılında Hilâl-i Ahmer Cemiyeti müfettişi ve doktor olarak Trablusgarp Savaşı’na katıldı. 2 yıl kadar Tıp Fakültesi müdürlüğü yaptı. I. Dünya Savaşı boyunca Sıhhiye Umum Müdürü olarak görev yaptı ayrıca tabip binbaşı rütbesiyle cephede yer aldı, Genel Karargah Sağlık Müfettiş Yardımcısı olarak görev yaptı. Savaşın sonunda Tıp Fakültesi’ndeki görevine döndü [1].
1917 yılında o sırada Lübnan’da eğitimci olarak görevli bulunan yazar Halide Edip ile evlendi. Halide Hanım’ın babasına verdiği vekâlet ile nikâhları Bursa’da kılındı. Adnan Bey’in 1955’te ölümüne kadar süren bu evlilikte çiftin çocukları olmadı.
Abdülhak Adnan, Mondros Mütarekesi imzalandıktan sonra düşman işgallerine karşı İstanbul’da kurulan ilk gizli direniş örgütü olan Karakol Cemiyeti’nin kurucularından birisi oldu. Milliyetçi düşünceleri savunan Milli Türk Fırkası'nın da kurucuları arasında yer aldı. 1919’da yapılan Osmanlı Mebusan seçimlerine Milli Türk Fırkası’nın adayı olarak katıldı ve İstanbul mebusu oldu.
İngilizlerin, 16 Mart 1920’de İstanbul’u işgal ettikten sonra Meclisi Mebusan kapatılmıştı; haklarında idam kararı çıkardığı ve padişahın 24 Mayıs 1920’de idamlarını onayladığı ilk altı kişi arasında Mustafa Kemal ile birlikte Adnan Bey ve eşi Halide Hanım da vardı. Ancak Adnan Bey, eşi ile birlikte 19 Mart 1920 günü at sırtında İstanbul’u terk etmiş ve milli mücadeleye katılmak üzere 2 Nisan 1920 günü Ankara’ya varmıştı. Böylece, 23 Nisan 1920 günü TBMM’nin açılışında hazır bulundu.
Adnan Bey, Ankara’da Birinci Dönem Büyük Millet Meclisi katıldı; oluşturulan ilk TBMM hükümetinde Sıhhiye ve İçtimai Muavenet bakanı oldu. 2 Mart 1921’de meclis ikinci başkanı seçilince bakanlıktan ayrıldı. Dahiliye Vekili Refet Bey’in cepheye gittiği dönemlerde (28 Eylül 1920 Konya cephesi, 9 Kasım 1920 Güney cephesi) vekâleten dahiliye bakanlığı görevini yürüttü. Savaş yıllarında Çocuk Esirgeme Kurumu'nun kurucuları arasında yer aldı. Kurtuluş Savaşı’nın Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanmasından sonra Dışişleri Bakanlığı’nın İstanbul temsilciliği ile görevlendirilerek İstanbul’a gitti.
Adnan Adıvar, çeşitli görüş ayrılıkları sebebiyle 9 Kasım 1924'te Halk Fırkası’ndan ayrıldı, ikinci grup milletvekillerinin arasına dahil oldu. 17 Kasım’da çok partili hayata geçiş denemesi sırasında kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’na katıldı. Partinin 1925 Haziran’ında kapatılmasından sonra bir süre bağımsız milletvekili olarak mecliste yer aldı. 30 Ocak 1926’da milletvekilliğinden çekildi ve İngiltere’ye gitti. 14 yıl boyunca İngiltere ve Fransa’da yaşadı.

17 Haziran 1926’da Atatürk’e karşı planlanan İzmir’deki suikast girişiminin sorumlularından biri olarak gıyaben İstiklal Mahkemesi’nde yargılanıp beraat etti.
Adnan Adıvar, sekiz yıl Paris Doğu Dilleri Okulunda sekiz yıl boyunca Türkçe hocası olarak görev yaptı. Yurtdışına yaşadığı dönemde Bertrand Russell'ın The Problems of Philosophy (Londra 1911) adlı eserini Felsefe Meseleleri adıyla Türkçe'ye tercüme ederek 1935 yılında İstanbul’da yayımladı. Bu çalışma ile İngilizlerin kullandığı felsefe diline aşina olmaya çalışmıştır
Yine yurtdışında bulunduğu sırada "La Science chez les Turcs Ottomans" (1939) isimli ünlü eserini yayınladı; İngiltere'de, Encyclopedia Britanica'nın "Türkiye'nin Yeni Zaman Tarihi" bölümünü yazdı; 1939’da yurda döndü.
Yurda döndükten sonra Maarif Vekaleti tarafından İslam Ansiklopedisi yazı kurulu başkanlığına getirildi. İslam Ansiklopedisi’nin Yayın Kurulu Başkanı olarak Türk kültür hayatına büyük katkıda bulunmuş olan Adıvar’ın yazdığı ansiklopedi maddelerinden bazıları Ali Kuşçu, Ebu'l-Kâsım Zehrâvî, Fârâbî, Hârizmî, İbn Bâcce, İbn Haldûn ve Kınalızâde maddeleridir[2].
1944 yılında bilim tarihimiz açısından önemli bir başka eserini İstanbul'da yayımladı: Tarih Boyunca İlim ve Din. Bu eserde din ve bilim ilişkilerini tarihi gelişimi içinde incelemiştir.
1946’daki VIII. dönem seçimlerinde bağımsız İstanbul milletvekili olarak tekrar meclise girdi. 1947’de kurucularından olduðu “Doğu Araştırmaları Derneği”’ne başkan seçildi. 1950 yılında meclisten ayrıldı ve ilim alanındaki çalışmalarına döndü.
1 Temmuz 1955 günü İstanbul’da hayatını kaybetti. Merkezefendi Mezarlığı'na gömüldü.

Adnan Adıvar, bilim tarihi alanında ilk çalışmanın yapıldığı çalışmaya katılmıştır. Bu çalışmada, Molla Lütfi ait Sunak Taşının İki Katının Alınması Hakkında isimli kısa bir risalesi elde mevcut olan üç nüshayı karşılaştırarak Fransızca’ya çevrilmiştir. Çeviriyi Abdülhak Adnan Adıvar ile Henry Corbin gerçekleştirmiştir; çalışmayı Şerafettin Yaltkaya yürütmüştür.

Eserleri

Araştırma-İnceleme

Les Sicience Chez le Tures Ottomans, Paris, (1939)
Osmanlı Türklerinde İlim (1943) ISBN 975-14-0456-8
Tarih Boyunca İlim ve Din (1944)ISBN 975-14-0315-4
Denemeler : Bilimin sarp yolunda cüretkar adımlar

Eleştiri-Makale

Faust’a Dair Bir Tahlil Tecrübesi, İstanbul, (1939),
Bilgi Cumhuriyet Haberleri (1945)
Dur Düşün (1950)
Hakikat Peşinde Emeklemeler (1954)

Çeviri

Bertrand Russel’den Felsefe Meseleleri (1935)

_Tarih.gen.tr' den alınmıştır.
 

Forum istatistikleri

Konular
18,896
Mesajlar
30,372
Kullanıcılar
27,851
Son üye
Mfbos
×